Temporomandibular Eklem, (TME) ağzın açılması, yemek yeme ve
konuşma gibi fonksiyonları yerine getiren, dış kulak yolunun hemen önünde,
temporal kemiğin altındaki mandibular fossa ile mandibula kondili arasında yer
alan diartrodial bir eklemdir. Morfolojik olarak her iki tarafta kafatasına
bağlı, birlikte hareket eden karmaşık dönme ve kayma hareketi yapabilen
kondiler eklem olarak değerlendirilir.
Bu
yapısal özelliklerinden dolayı, insan vücudundaki diğer eklemlerden oldukça
farklı ve karmaşıktır. Her iki eklem, sert doku olan iki artiküler yüzeyden
(temporal kemiğin glenoid fossası, alt çene kemiğinin kondil başı) ve yumuşak
doku olan disk (meniskus) ve eklem kapsülünden oluşur Kişiden kişiye ve aynı
kişide sağ ve sol eklemler, birbirlerine göre değişkenlik gösterebilir.
Normal bir TME’de kapalı ağız pozisyonunda kondilin apeksi
üzerine oturan, bikonkav yoğun fibröz dokudan oluşan eklem diski bulunur. Kan
damarı ve sinir lifi içermez. TME içerisindeki sinoviyal sıvı nonvasküler artiküler
eklem yüzlerinin metabolik gereksinimlerini ve fonksiyon sırasında artiküler
yüzeylerin yağlanmasını sağlarNormal anatomik yapıda istirahat konumunda disk
ile kondil arasındaki ilişkinin saat 12’yi 5 geçe pozisyonu olarak olması
gerektiği bildirilmiştir.
Temporomandibular
eklemin rotasyon (dönme) ve translasyon (kayma) hareketleri vardır. Normal
mandibular açılma 35-50 mm’dir. Bu hareketin20- 25 mm’si rotasyon, 15-20 mm’si
ise translasyon ile sağlanır. Temporomandibular eklemin dinlenme pozisyonu;
ağız hafif aralık, dudaklar birleşik, dişlerin birbirine temas etmediği, dilin
ilk yarısının sert damakta olduğu pozisyondur.
TME rahatsızlıklarında en çok görülen bulgular, çiğneme ve
boyun kaslarında ağrı ve eklemin rahat hareketine engel olan geçici yakalama
hissi, ağız açıklığında kısıtlanma, özellikle yemek yeme ve konuşma esnasında
görülen klik, poping (ani bir ses) ve kilitlenmeye sebep olan kondil ve disk
arasındaki normal anatomik yapıdaki bozukluklardır. Genel nüfusun %30-50 sinde
temporomandibular eklem kliği bulunur. TME kliği olan hastaların çoğunda belki
değişik derecelerde disk deplasmanı vardır ama henüz onların çoğunda ağrı
olmayabilir. Eklem şikayetiyle başvuran hastalar özellikle yemek yerken
duydukları klik sesinden şikayetçilerdir. Hastalar, TME bölgesi ve çiğneme
kaslarında hissettikleri ağrıyı, ağrı yansıması ile baş, kulak, diş ve omuz
ağrıları gibi hissedebilirler
TME rahatsızlıklarının teşhisi için ayrıntılı bir muayene
yapılması gerekmektedir. TME muayenesinde; elle ve stetoskop ile muayene, ağız
açıklığının kontrol edilmesi, alt çene hareketlerinin takip edilmesi, ağız
içinde oklüzyon tipinin tespiti, overjet-overbite durumu, ortodontik
anomaliler, prematür kontaktlar gibi durumlar değerlendirilmeli ve eklem
grafisi, MR görüntülemesi gibi tanı araçlarından faydalanılmalıdır.
El ile yapılan muayenede; dış kulak yolunun önünden ve dış kulak
yolundan yapılan palpasyonlarla, TME hareketleri gözlenebilir. Stetoskop ile
yapılan dinlemede ise eklem içi sesler rahatça tespit edilir. Ağız açıklığının
kısıtlandığı vakalarda, ağız içinden elle yapılan müdahalede ağız açıklığında
artış gözleniyorsa problem kassal, gözlenmiyorsa internal düzensizlikten
kaynaklanan sorun mevcuttur. Masseter ve Temporal kaslarda palpasyonla gözlenen
nodüllerde kas kaynaklı çene ağrılarının sebebi olabilir. Kas kaynaklı çene
ağrılarının tedavisinde kas gevşetici ve ağrı kesici ilaçlarla birlikte spazmı
çözmek için sıcak havlu ile ağrıyan bölgelere kompres uygulanabilir. Gerekirse
hastalara psikolojik destek alınması telkin edilir.
TME’de görülen internal düzensizliğin en yaygın nedeni
travmadır. Bu travma, dış kaynaklı olabileceği gibi,(çarpma, düşme, trafik
kazası vb.) dişlerin kapanış ilişkisinde görülen bozukluk, prematür kontaktlar,
alt-üst çene uyumsuzluğu, bruksizm ve paranormal fonksiyonlar gibi iç kaynaklı
nedenlerden de kaynaklanabilir. Ayrıca, uzun dental
işlemler esnasında hastanın ağzının uzun süre açık kaldığı, ağzın esneme veya
yemek yeme sırasında çok fazla açıldığı durumlar da eklemde travma meydana
getirebilir. Bunların dışında, eklem artiriti, romatoid artrit, otoimmün
hastalıklar, eklem tümörleri gibi genel tıbbi problemler ile doğumsal ve
gelişimsel sendromlar, TME’yi etkileyebilir.
Normal disk hareketinin kaybı, kollateral diskal ligament ve
inferior retrodiskal ligament uzaması ile disk deplasmanı oluşur.
Disk deplasmanının 2 tipi mevcuttur. 1:Redüksiyonlu disk
deplasmanı 2:Redüksiyonsuz disk deplasmanı
Redüksiyonlu disk deplasmanı:
Bu tip TME probleminde, dinlenme
sırasında kondil, diskin posterior bölümü ile daha çok ilişkide olacak ve ağız
açma esnasında kondil disk üzerinde anormal kayma hareketi meydana
getirecektir. Bu anormal kondil-disk hareketi sırasında klik, belki sadece ağız
açma esnasında (tek klik) veya hem ağız açma hem de kapama esnasında
(resiprokal klik) duyulacaktır Hastalardan genellikle uzun süren klik öyküsü ve
son zamanlarda ağız hareketleri sırasında yakalama hissi vardır. Yakalama hissi
ağrılı olabilir. Eğer ağrı varsa disfonksiyonel semptomlar nedeniyledir. Bu
hastalarda ağız açıklığı kısıtlanmıştır. Hastalarda ‘deviasyon’ denilen alt çenenin açılma esnasında problem olan tarafa
doğru kayarak sonra düzeldiği bir ‘S’
hareketi gözlenir ve diski yakalama esnasında oluşan ani bir ses (poping)
duyulabilir. Diski yakalamadan sonra mandibular hareket normal açıklığa
ulaşabilir.
Redüksiyonsuz disk deplasmanı:
Bu tip TME probleminde, disk redükte olmadığından, kondilin
öne olan translasyonu sırasında disk kondilin önündedir.
Hastaların hikayesinde sert bir cismi ısırma (elma vb.) veya uzun süreli ağzı
açık tutma vardır. Hastalar ağızlarının kapalı pozisyonda kilitlendiğinden
yakınırlar. Bu durum ağrılı olabileceği gibi, ağrısızda olabilir. Ağrı
genellikle eklemdeki kısıtlanmanın ötesinde ağzı açmaya çalışmaktan
kaynaklanır. Eklemden klik sesi alınmaz. Mandibular ağız açıklığı yalnızca
rotasyonla olur ve 25-30 mm dir. Ağız açıldığında sert bir sonlanma hissi
mevcuttur. Etkilenen taraftaki hareketler kısıtlı olduğundan ve sağlam taraf
hareketleri normal olarak devam ettiği için ‘defleksiyon’ denilen ağız açılması sırasında alt çenenin orta
hattan etkilenmiş tarafa doğru kaydığı ve kapanış sırasında eski haline geldiği
hareket gözlenir.
Diş Hekimlerinin çalıştıkları alan, Temporomandibular Eklemi
direkt olarak ilgilendirmektedir. Bunun için yapılacak dental işlemlerde normal
TME yapısını bozmayacak, koruyacak işlemler yapılmasına dikkat edilmelidir. Eklem problemi olan hastaların oklüzyon
ilişkisi, ısırma konumu ve düzlemi, alt-üst çene uyumsuzluğu gibi durumlar iyi
değerlendirilmelidir. Özellikle iskeletsel Sınıf II maloklüzyonlu, alt çenenin
daha geride konumlandığı veya üst çenesinde darlık sonucu posterior bölgede çapraz
kapanış gözlenen kişilerde TME rahatsızlığı olma riski fazladır Bunun için alt
çene geriliği olan hastalarda büyüme-gelişim dönemi değerlendirilerek erken
dönemde alt çeneyi önde konumlandıran fonksiyonel ortodontik tedaviler
uygulanarak, maloklüzyonları düzeltilmeli ve düzgün alt-üst çene ve diş kapanış
ilişkisi sağlanmalıdır.
Süt veya karma dentisyonda olan çocuklarda oklüzyon dengesinin
bozulduğu durumlarda dişlerden gerekli möllemeler yapılarak, prematür
kontaktlar kaldırılmalı, çocuklarda oluşabilecek erken TME problemlerinin önüne
geçilmelidir. Protetik tedavi gören ve görmüş bireylerde ise sentrik
ilişki-sentrik oklüzyon ve dikey boyut iyi belirlenerek, protetik
restorasyondaki oklüzyon bozucu kontaktlar elimine edilmelidir. Akut TME
problemi ve yoğun ağrı şikayeti ile gelen hastalarda alt çeneyi 3-5 mm önde
olacak şekilde konumlayarak, kondilin disk üzerinde yapmış olduğu baskıyı
azaltan ve önde konumlanmış diski yakalamayı hedefleyen
Anterior Konumlandırma Apareyi uygulanabilir Kronik TME şikayeti veya
diş sıkma, bruksizm olan hastalarda ise Sentrik İlişki Splinti
yapılarak, TME için optimum kondil-disk ilişkisi sağlanır Bu apareyin tüm gece
ve stres dönemlerine göre gündüz de kullanılarak, hastaların TME takipleri
yapılır. Bu bireylere, özellikle yemek yeme, esneme ve konuşma sırasında
ağızlarını çok fazla açmamaları telkin edilmelidir. Günümüzde kas kaynaklı TME
ağrılarının giderilmesinde, ağrıyan kas bölgelerine botoks yöntemi kullanılarak
da tedavi uygulanmaktadır.
Kaynaklar
1.Rayne J, Phil D. Functional
anatomy of the temporomandibular joint. British Journal of Oral and
Maxillofacial Surgery 1987 25; 92-99.
2. Yengin E: Temporomandibular rahatsızlıklarda teşhis
ve tedavi. İ.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Yayınları, İstanbul 2000.
3. Okesson JP: Management of Temporomandibular
Disorders and Occlusion. Mosby 2002.
4. Limchaichana N, Petersson A, Rohlin M. The efficacy
of magnetic resonance imaging in the diagnosis of degenerative and inflammatory
temporomandibular joint disorders: a systematic literature review. Oral
Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology, Oral Radiology, and Endodontology
2006;102(4): 521-536.
5. Ahn S J, Kim TW, Lee DY, Nahm DS. Evaluation of
internal derangement of the temporomandibular joint by panoramic radiographs
compared with magnetic resonance imaging.
American Journal of Orthodontics and Dentofacial Orthopedics
2006;129(4): 479-485.
6. Mohl ND, Zarb GA, Carlsson GE, Rugh JD. A Textbook
of Occlusion, Quintessence Pub Co 1988
7. Clark GT, Tsukiyama Y, Baba K, Watanabe T.
Sixty-eight years of experimental occlusal interference studies: What have we
learned?, The Journal of Prosthetic Dentistry 1999;82(6): 704-713.
8. Tanaka E, Pozo R, Sugiyama M, Tanne K.
Biomechanical response of retrodiscal tissue in the temporomandibular joint
under compression. Journal of Oral and Maxillofacial Surgery 2002; 60(5):
546-551.
9. Kang H, Bao Gj, Qi Sn. Biomechanical responses of
human temporomandibular joint disc under tension and compression. International Journal of Oral and
Maxillofacial Surgery 2006; 35(9): 817-821.
10. Katsavrias EG. Morphology of the temporomandibular
joint in subjects with Class II Division 2 malocclusions. American Journal of
Orthodontics and Dentofacial Orthopedics 2006; 129(4): 470-478.
11. Zide MF, Carlton DM, Kent JN. Rheumatoid disease
and related arthropathies : I. Systemic findings, medical therapy, and
peripheral joint surgery. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology 1986;
61(2): 119-125.
12. Whyte AM, McNamara D, Rosenberg I, Whyte AW.
Magnetic resonance imaging in the evaluation of temporomandibular joint disc
displacement—a review of 144 cases. International Journal of Oral and
Maxillofacial Surgery 2006;35(8): 696-703.
13. Farman AG, Smith SN. Restricted mandibular
movement: Report of 2 unusual causes. Journal of Maxillofacial Surgery 1977; 5:
86-91.
14. Maeda Y, Tsugawa T, Furusawa M, Matsuda S. A
method for fabricating an occlusal splint for a patient with limited mouth
opening The Journal of Prosthetic
Dentistry 2005;94(4): 398-400.
15. Kurita H, Uehara S, Yokochi M, Nakatsuka A,
Kobayashi H, Kurashina K. A long-term follow-up study of radiographically
evident degenerative changes in the temporomandibular joint with different
conditions of disk displacement. International Journal of Oral and
Maxillofacial Surgery 2006;35(1): 49-54.
16. Yeung RWK, Xia JJ, Samman N. Image-Guided
Minimally Invasive Surgical Access to the Temporomandibular Joint: A Preliminary
Report. Journal of Oral and Maxillofacial Surgery 2006; 64(10): 1546-1552.
17. Darendeliler, N.,
Kraniyomandibular Sistemde Oklüzyon, Temporomandibular Eklem Çiğneme Kas
İlişkisi”, Türk Ortod Derg., 1999;12: 52-59.
18. Aquilina
P, Vickers R, McKellar G Reduction of a chronic bilateral temporomandibular
joint dislocation with intermaxillary fixation and botulinum toxin A. Br J Oral Maxillofac Surg. 2004 Jun;42(3):272-3.
Teşekkürler 😊
YanıtlaSil